Apocalypse Now

Mehmet Sindel - Sunday, July 21, 2024
Image

Apocalypse Now

Willard ve Kurtz, kahraman ve ejderha olarak tapınak yıkıntısında, sefil kalabalıktan uzak, baş başadırlar.

Kurtz, ölümü bir kurtuluş gibi bekleyen kurban rolünü üstlenerek, en ufak ayrıntılarına kadar planladığı bir cinayete/intihara sürükler Willard’ı...

Kendi yerine geçme hakkını, iktidarını katiline devreder. Son sözleriyle Williarda kendi hastalığını bulaştırır:


Horror! Horror!

Bir tören sırasında yerliler bir boğayı kurban ederlerken, Willard da Albay Kurtz’ öldürür.

Paralel kurgu iki ölümü eşitler. Her iki ölüm de birer ritustur. Ayindir. Bu manda Amerikan askerlerinin çalıp da havada taşıdığı, üstüne Amerika’nın malı yazdığı mandadır.

Bu ritus Vietnam’ın “Bizi öldürebilirsiniz ama asla mağlup edemezsiniz“ ritusudur.

Kurtz’un kendisini kurban etmesi de “Beni öldürebilirsiniz ama asla mağlup edemezsiniz“ ritusudur. Coppola hayvanı öldürmemiştir. Yerliler zaten öldürecektir, öldürmüştür. Coppola da çekmiştir. Vahşettir ancak gerçektir.

Medeniyet getiren sömürgecilik mümkün müdür?

Boğanın gövdesi parçalanırken, bedeni tümüyle çamura bulanmış olan Willard, elindeki kasaturayı art arda Kurtz’ün üzerine indirir.

Buradaki mevzu, Tanrı katli ile onun ikamesi olan hayvan kurban etme ayinlerinin aslında birlik taşıdığıdır. Bu sekansı analiz ederken daha önceki bir sahneyi daha anımsamamız yararlı olacaktır:

Kurtz’ün bölgesine gelmeden önce konakladığı Fransızlara ait bölgede birlikte olduğu kadın, Willard’a onun “hayvan ve tanrı” olduğunu söylemiştir. Bu bağlamda, emirlerini doğadan alan, bedeni çamura bulanmış bir hayvana dönüşmüş olan Willard, Kurtz’ü öldürerek bir Tanrı haline gelir.

Çünkü güçten düşmüş Tanrı’yı öldüren daha genç ve güçlü kişi Tanrı’nın yerini alır.